wearing apparel, in general; articles of dress or personal decoration

listen to the pronunciation of wearing apparel, in general; articles of dress or personal decoration
İngilizce - Türkçe

wearing apparel, in general; articles of dress or personal decoration teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wardrobe
{i} dolap

Anahtarlar dolaptadır. - The keys are in the wardrobe.

Dolapta, vardır...Dolapta ne olduğunu söylemiyorum; o benim büyük sırrımdan arta kalandır. - In the wardrobe, there is... I'm not saying what's in the wardrobe; that is remaining my great secret.

wardrobe
{i} elbise dolabı

Yeni bir elbise dolabına ihtiyacım var. - I need a new wardrobe.

Elbise dolabından mavi bir elbise seçti. - She selected a blue dress from the wardrobe.

wardrobe
gardırop

Anahtarlar gardıropta. - The keys are in the wardrobe.

Gardırop kapının solunda duruyordu. - The wardrobe stood to the left of the door.

wardrobe
{i} gardrop
wardrobe
giysi dolabı
wardrobe
kişisel giysiler
wardrobe
{i} giysiler

Yolculuğunuz için giysilerinizi planlamanız gerekiyor. - You need to plan your wardrobe for the trip.

wardrobe
bir kimsenin tüm giysileri
wardrobe
{i} tiyatro kostümleri
wardrobe
giyecekler
İngilizce - İngilizce
wardrobe
wearing apparel, in general; articles of dress or personal decoration