İngilizce - Türkçe
wealth as evidenced by sumptuous living teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- luxury
- {i} lüks
O, lüks bir hayat sürdü.
-He led a life of luxury.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
-Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
- luxury
- lüks hayata dalma
- luxury
- fazla bolluk içinde yaşama
- luxury
- lüks şey
- luxury
- çok zevk veren şey
- luxury
- {i} zevk
- luxury
- gereksiz/pahalı şey
- luxury
- konfor
- opulence
- varlık
- opulence
- refah
- luxury
- {i} şatafat
- opulence
- bolluk
- opulence
- opulentzengin
- opulence
- {i} servet, zenginlik
- opulence
- opulentlybolca
- opulence
- zenginlik
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
wealth as evidenced by sumptuous living teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- sumptuousness
- luxury
- opulence
wealth as evidenced by sumptuous living
Heceleme
wealth as e·vi·denced by sump·tu·ous li·vingTürkçe nasıl söylenir
welth äz evîdınst bay sʌmpçuıs lîvîngTelaffuz
/ˈwelᴛʜ ˈaz ˈevədənst ˈbī ˈsəmpʧo͞oəs ˈləvəɴɢ/ /ˈwɛlθ ˈæz ˈɛvɪdənst ˈbaɪ ˈsʌmpʧuːəs ˈlɪvɪŋ/
Resimler
Favoriler