İnsanların zayıf yönlerini araştırmayın ama güçlü yönlerini araştırın.
- Do not search for people's weaknesses, but for their strengths.
Herkesin güçlü ve zayıf yönleri vardır.
- Everyone has strengths and weaknesses.
Calhoun konuşmasını okuyamayacak kadar çok cılızdı.
- Calhoun was too weak to read his speech.
Çocukluğunda oldukça cılızdı.
- He was quite weak in his childhood.
Dizlerimde halsizlik hissettim.
- I felt weak in the knees.
O, bir arkadaşına çok yorgun ve güçsüz hissettiğini söyledi.
- He told a friend that he felt very tired and weak.
Güçsüz bir prens olan Eric Danimarkalılar arasında büyük hoşnutsuzluğa sebep olan kötü bir para sistemi çıkardı.
- Eric who was a weak prince issued a bad coinage which excited great discontent among the Danes.
Biz inanılmaz bir güçsüzlük durumundaydık.
- We were in a state of incredible weakness.
Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
- Everyone has both strong and weak points.
John Bill'in zayıflığından istifade etti.
- John took advantage of Bill's weakness.
İnsan zaafına müsamaha göstermek zorundasın.
- You have to allow for human weakness.
İnsanların zayıflıklarını istismar etmeye son vermeni istiyorum.
- I want you to stop preying on people's weaknesses.
Onların zayıflıkları nedir?
- What are their weaknesses?
Kahvemi hafif severim.
- I like my coffee weak.
Kahvemi hafif istiyorum.
- I'd like my coffee weak.
Ann'in çikolataya zafiyeti var.
- Ann has a weakness for chocolate.
Gıda yetersizliği onu zayıf ve bitkin düşürdü.
- Lack of food had left him weak and exhausted.
Tom açıkçası hâlâ çok zayıf.
- Tom is obviously still very weak.
Açık kahveyi tercih ederim.
- I prefer weak coffee.
İnsan zaafına müsamaha göstermek zorundasın.
- You have to allow for human weakness.
Hastalık, organizmanızı zayıf düşürdü.
- The sickness has weakened your organism.
O, hastalığından sonra hâlâ güçsüzdü.
- She was still weak after her illness.
This place is weak.
We were served stale bread and weak tea.
His inability to speak in front of an audience was his weakness.
She is an athlete who has a weakness for chocolate.
In a small number of horses, muscle weakness may progress to paralysis.