Savaş, sen kazansan bile, seni daha yoksul ve daha güçsüz yapar.
- War makes you poorer and weaker, even if you win.
Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.
- Women are physically weaker than men.
Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.
- Women are physically weaker than men.
Tom her saat başı gittikçe güçsüzleşiyor.
- Tom is getting weaker by the hour.
Sadako zayıflarken, ölüm hakkında daha çok düşündü.
- As Sadako grew weaker, she thought more about death.
Kızın sesi gittikçe zayıfladı.
- The girl's voice became weaker and weaker.
Cılız ve narin bir çocuktu.
- He was a weak and delicate child.
Calhoun konuşmasını okuyamayacak kadar çok cılızdı.
- Calhoun was too weak to read his speech.
Dizlerimde halsizlik hissettim.
- I felt weak in the knees.
O, bir arkadaşına çok yorgun ve güçsüz hissettiğini söyledi.
- He told a friend that he felt very tired and weak.
Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.
- Women are physically weaker than men.
Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor.
- Although the economy is weak, some companies are still making a profit.
O,İngilizcede zayıftır.
- He is weak in English.
Kahvemi hafif severim.
- I like my coffee weak.
Kahvemi hafif istiyorum.
- I'd like my coffee weak.
Ann'in çikolataya zafiyeti var.
- Ann has a weakness for chocolate.
Gıda yetersizliği onu zayıf ve bitkin düşürdü.
- Lack of food had left him weak and exhausted.
Açık kahveyi tercih ederim.
- I prefer weak coffee.
Tom açıkçası hâlâ çok zayıf.
- Tom is obviously still very weak.
İnsan zaafına müsamaha göstermek zorundasın.
- You have to allow for human weakness.
Onun çiçek hastalığının zayıf evresini geçirdiğini söylediler.
- They said he had a weak form of smallpox.
Annem uzun bir hastalıktan dolayı çok zayıftı.
- My mother was very weak from a long illness.
When women are the advisers, the lords of creation don't take the advice till they have persuaded themselves that it is just what they intended to do. Then they act upon it, and, if it succeeds, they give the weaker vessel half the credit of it. If it fails, they generously give her the whole.
This place is weak.
We were served stale bread and weak tea.
... if you are the weaker party in a game, ...
... and the strategies that are available to the weaker side. ...