Ateş ve sürekli öksürme yaşlı kadını zayıflattı.
- Fever and constant coughing weakened the old lady.
Birleşik Devletlerin Irak'ı zayıflatmak için on yıllık bir ambargoya ihtiyacı vardı.
- The United States needed ten years of embargo in order to weaken Iraq.
Hatam, özgüvenimi zayıflatmadı.
- My failure did not weaken my self-confidence.
Birleşik Devletlerin Irak'ı zayıflatmak için on yıllık bir ambargoya ihtiyacı vardı.
- The United States needed ten years of embargo in order to weaken Iraq.
His weakened immune system couldn't cope with the infection.
... last year part of the voting rights act was weakened but ...