Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

way, manner

listen to the pronunciation of way, manner
İngilizce - Türkçe
şekil
wise
{s} bilgili

Hiç kimse kaderden daha bilgili olamaz. - No one can be more wise than destiny.

Yaşlı insanlar her zaman gençlerden daha bilgili değildir. - Old people aren't always wiser than young people.

wise
akıllı

O,şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır. - She is older and wiser now.

O,şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır. - He is older and wiser now.

wise
tarzında
wise
{i} alim
wise
tecrübeli
wise
mantıklı

Sanırım o mantıklı olabilir. - I think that might be wise.

Mantıklı bir seçim yaptın. - You made a wise choice.

wise
mahir
wise
(Osmanlıca) muttali
wise
akıllıca

Bugün üniforma giymenin akıllıca olduğunu düşünüyor musunuz? - Do you think it's wise to wear your uniform today?

O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır. - She is very beautiful, and what is more, very wise.

in a torpid way or manner
bir uyuşuk bir şekilde veya bir şekilde
in a way or manner that is almighty
bir yol ya da her şeye kadir olduğunu bir şekilde
wise
{i} yöntem
wise
{i} şekil

Akıllı bir adam bu şekilde hareket etmezdi. - A wise man would not act in that way.

wise
{s} haberi olan
wise
tarz
wise
{s} becerikli
wise
Wise up! Sakın ha! Dikkat et! Gözünü aç!
wise
on this wise bu veçhile
wise
{s} arif, irfan sahibi; bilge, hikmet sahibi
wise
bağlı olarak
wise
bilgi vermek
wise
yönte
İngilizce - İngilizce
wise
way, manner