Yapabildiğim bütün şey ayakta durmaya devam etmekti. - It was all I could do to keep standing.
Yapabildiğim bütün şey ayakta durmaya devam etmekti.
It was all I could do to keep standing.
Onun bütün yapabildiği onun uzaklaşmasını izlemekti. - All she could do was watch him walk away.
Onun bütün yapabildiği onun uzaklaşmasını izlemekti.
All she could do was watch him walk away.