Bekleyiş nihayet bitti.
- The wait is finally over.
Uzun bir bekleyişten sonra içeri girdik.
- We got in after a long wait.
Otobüsü beklerken burada kalmaktansa yürümeyi tercih ederim.
- I prefer to walk rather than stay here waiting for the bus.
Otobüs bekleyerek burada kalmaktansa yaya gitmeyi tercih ederim.
- I would rather go on foot than stay here waiting for the bus.
Lütfen yarım saat bekle.
- Please wait for thirty minutes.
O gelene kadar burada bekleyeceğim.
- I'll wait here until she comes.