Keşke uyarılarını dinleseydim.
- I wish I had listened to your warnings.
Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir.
- A very brief warning or explanation is enough for an intelligent person.
Seni uyarmak istedim.
- I wanted to warn you.
Tom'u uyarmak zorundasın.
- You've got to warn Tom.
Uyarımı dikkate almadı.
- He paid no attention to my warning.
Tom uyarıma dikkat etti.
- Tom was mindful of my warning.
Sana bir uyarıda bulunmak için seninle görüşmek zorunda kaldım.
- I had to see you to give you a warning.
Fakat onun uyarısını ihmal edemem.
- I cannot, however, neglect his warning.
Onun uyarısına kulak vermeliydin.
- You should have paid attention to her warning.
Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.
- Tom failed to heed warning signs.
Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakterini kullanarak gösterilir.
- Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir.
- A very brief warning or explanation is enough for an intelligent person.
Tom Mary'nin uyarılarını görmezden geldi.
- Tom ignored all of Mary's warnings.
O bütün uyarılarımı göz ardı etti.
- She ignored all my warnings.
Polis onu uyarmadan serbest bıraktı.
- The policeman let him off with a warning.
Tom Mary'ye uyarıcı bir görüntü verdi.
- Tom gave Mary a warning look.
We waved a flag to warn the oncoming traffic.
I phoned to warn him of the rail strike.
Don't let me catch you running in the corridor again, I warn you.
then Iames Cephas and Iohn agreed with vs that we shuld preache amonge the Hethen and they amonge the Iewes: warnynge only that we shulde remember the poore.
... So about the Human Center Early Warning system, we have ...
... Google gives you an early warning and it tells you, hey, ...