Bugün çok daha sıcak.
- It's much warmer today.
Hava çok daha sıcak oldu.
- It has become much warmer.
Bugün dünden daha sıcak.
- It is warmer today than yesterday.
Mart ayında hava daha da sıcak olacak.
- It will become much warmer in March.
Isıtıcı sular, mercan resiflerine zarar verir ve birçok deniz türünün verimini, bolluğunu ve üretkenliğini değiştirir.
- Warmer waters harm coral reefs and alter the distribution, abundance, and productivity of many marine species.
Bacak ısıtıcılarım nerede?
- Where are my leg warmers?
Isıtmak için ellerine üfledi.
- She blew on her hands to warm them.
Isıtmak için ellerime üfledim.
- I blew on my hands to warm them.
Penguenler ısınmak için bir araya toplanırlar.
- Penguins often huddle together to keep warm.
1920'li yıllarda Almanya'da enflasyon o kadar yüksekti ki, ısınmak için para yakmak sıradan bir durumdu.
- In 1920s inflation was so high in Germany, it was an ordinary case to burn money to keep warm.
Bu ılık hava şubat için anormaldir.
- This warm weather is abnormal for February.
Çorbamı ılık severim, sıcak değil.
- I like my soup to be warm, not hot.
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
- I can remember the warmth of his hands.
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
- I can remember the warmth of her hands.
Bir sürü samimi sözler söylendi.
- A lot of warm words were said.
Mary çok samimi görünmüyor.
- Mary doesn't seem very warm.
Sıcak tutan bir çift çorap giymelisin.
- You should put on a warm pair of socks.
Sıcak tutan bir çift çorap giyiyorum.
- I'm wearing a warm pair of socks.
Bugün güzel ve sıcak.
- It's nice and warm today.
Burada hava güzel ve sıcak.
- It's nice and warm in here.
Tom sıcakkanlı ve cömerttir.
- Tom is warm and generous.
Tom cana yakın bir adam.
- Tom is a warm-hearted man.
Tom oldukça cana yakın.
- Tom is quite warmhearted.
Isıtmak için ellerine üfledi.
- She blew on her hands to warm them.
Tom ateşle kendisini ısıttı.
- Tom warmed himself by the fire.
Bu aile bana nezaket ve içtenlikle karşıladı.
- This family gave me a warm welcome.
İçten sözleriniz için teşekkür ederim.
- Thank you for your warm words.
Küresel ısınma hakkında söylediklerini etkileyici buldum.
- I found it fascinating what you were saying about global warming.
Küresel ısınmanın insan eylemlerinin sonucu olduğunu düşünüyor musunuz?
- Do you believe global warming is the result of human actions?
The tea is still warm.
It seemed I was too excited for sleep, too warm, too young.
Her classmates are gradually warming to her.
This is a very warm room.
... a worm hole to go to another universe where it's warmer and perhaps we can start all over ...