Oğluma herne isterse verdim.
- I have given to my son whatever he wants.
Tom her zaman yeni bir şey denemek ister.
- Tom always wants to try something new.
Mac bir yabani at almak istediğinden beri, parasını biriktiriyor.
- Since Mac wants to buy a new Mustang, he is saving money.
İstediğini yaptırmak için onu baştan çıkaracağına inanıyor.
- He hopes to entice her into doing what he wants.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
- Separate your wants from your needs.
Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
- We aim to satisfy our customers' wants and needs.
... He wants to know about your training ongoing. ...
... Everybody wants to know. ...