Onun ne zaman geri geleceğini bilmiyorum.
- Ich weiß nicht, wann sie zurück sein wird.
İngilizce öğrenmeye ne zaman başladın?
- Wann hast du angefangen, Englisch zu lernen?
Hata ne zaman meydana geldi?
- When did the error occur?
Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
- I once met him when I was a student.
Ben bir öğrenci iken, ona sık sık yazdım.
- I often wrote to her when I was a student.
Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder.
- When I have homework to do, my brother always helps me with it.
Gitmen gerektiğinde bana söyleyeceksin, değil mi?
- You'll tell me when you need to leave, won't you?
O geldiğinde başlayacağız.
- We will start when he comes.
O geldiğinde mektubu yazmıştım.
- I had written the letter when he came.
Küçükken büyükanne ve büyükbabalarımla taşrada çok vakit geçirdim.
- When I was little, I spent a lot of time in the country with my grandparents.
Ben bir çocukken burada çok vakit harcadım.
- I spent a lot of time here when I was a kid.
Genellikle ne zaman yatarsın?
- When do you usually go to bed?
Ne zaman geri döneceksin?
- When will you return?
Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun?
- Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?
When can one say that a person has alcohol issues?
- Wann kann man sagen, dass ein Mensch Alkoholprobleme hat?
The seven questions that an engineer has to ask himself are: who, what, when, where, why, how and how much.
- Die sieben Fragen, die sich ein Ingenieur stellen muss, sind: wer, was, wann, wo, warum, wie und wie viel.