Ben sadece bir gezginim, bir ruhun saflığını arıyorum.
- I am just a wanderer, seeking for purity of a soul.
Çocuk kasabayı geziniyordu.
- The boy was wandering about the town.
Tom'un alışveriş merkezinde tek başına gezinmesini istemiyorum.
- I don't want Tom wandering around the mall by himself.