İngilizce - Türkçe
walking using only the tips of one's toes teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- tiptoe
- {f} ayaklarının ucuna basarak ilerlemek. i
- tiptoe
- {i} parmak uçlarına basarak yürüme
- tiptoe
- ayaklarının ucuna basarak yürümek
- tiptoe
- {i} parmak ucu
Kate parmak ucunda yürümeyi deniyor.
-Kate tries to walk on tiptoe.
Bebek uyanmasın diye parmak ucumda yürüdüm.
-I walked on tiptoes so as not to wake the baby.
- tiptoe
- {f} parmak uçlarında yürü
Tom, parmak uçlarında yürüyerek sessizce odadan çıktı.
-Tom quietly tiptoed out of the room.
- tiptoe
- heyecanlı
- tiptoe
- parmak uçlarına basarak
O, parmak uçlarına basarak odaya yürüdü.
-He tiptoed into the room.
Tom sessizce kapıyı kapattı ve parmak uçlarına basarak odaya girdi.
-Tom closed the door quietly and tiptoed into the room.
- tiptoe
- ayak parmağının ucuna basarak yürumek
- tiptoe
- ayak ucunda yürüyen veya danseden
- tiptoe
- sessizce
Tom sessizce kapıyı kapattı ve parmak uçlarına basarak odaya girdi.
-Tom closed the door quietly and tiptoed into the room.
Tom sessizce odaya girdi.
-Tom tiptoed into the room.
- tiptoe
- x ayaklarının ucunda yürü
- tiptoe
- {i} ayak parmağının ucu
- tiptoe
- heyecanla
- tiptoe
- (Tıp) n.Ayak parmağı ucu
- tiptoe
- sessizce yürümek
- tiptoe
- ayak parmağmın ucu
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
walking using only the tips of one's toes teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {f} tiptoe
walking using only the tips of one's toes
Heceleme
walk·ing us·ing on·ly the tips of one's toesTürkçe nasıl söylenir
wôkîng yuzîng ōnli dhi tîps ıv wʌnz tōzTelaffuz
/ˈwôkəɴɢ ˈyo͞ozəɴɢ ˈōnlē ᴛʜē ˈtəps əv ˈwənz ˈtōz/ /ˈwɔːkɪŋ ˈjuːzɪŋ ˈoʊnliː ðiː ˈtɪps əv ˈwʌnz ˈtoʊz/
Resimler
Favoriler