walking, jogging or running but not in a vehicle or on the back of an animal teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- on foot
- tabanvayla
- on foot
- (Konuşma Dili) tabanvay
- on foot
- ayakta
- on foot
- yayan
O günlerde okula yayan giderdim.
-I went to school on foot in those days.
Oraya ister taksiyle gidin, ister yayan gidin, fazla bir farkı yoktur.
-It will make little difference whether you go there by taxi or on foot.
- on foot
- yürüyerek
Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
-Some of the students went by bus, and others on foot.
Onlar yürüyerek büyük kıtayı geçtiler.
-They crossed the vast continent on foot.
- by foot
- yürüyerek
Buradan istasyona yürüyerek yarım saat.
-It's half an hour by foot from here to the station.
Oraya yürüyerek gidebilirim.
-I can go there by foot.
- on foot
- ayağa kalkmış
- on foot
- yolunda
- on foot
- yaya olarak
İstasyona yaya olarak gitmek bir saatini alır.
-It takes you an hour to go to the station on foot.
Yaya olarak gitmek istemiyor musunuz?
-Don't you want to go on foot?
- on foot
- iyileşmiş
- on foot
- yaya
Tom okula yaya gider.
-Tom goes to school on foot.
John ofisine yaya gider.
-John goes to his office on foot.
- on foot
- ayaküstü
İlgili Terimler
walking, jogging or running but not in a vehicle or on the back of an animal teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- on foot
The pub's not far, let's go on foot.
- by foot
- by walking