wages, just due

listen to the pronunciation of wages, just due
İngilizce - Türkçe

wages, just due teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

hire
{f} kiralamak

Bazı yeni garsonlar kiralamak zorunda kalabiliriz. - We might have to hire some new waiters.

Tom bir dedektif kiralamak istedi. - Tom wanted to hire a detective.

hire
{i} kira

Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım. - I hired a professional to repair the stove.

Tom kiralık bir katil tarafından öldürüldü. - Tom was killed by a hired assassin.

hire
(Ticaret) işe almak

Tom çocuklarına bakması için Mary'yi işe almak istedi. - Tom wanted to hire Mary to take care of his children.

Fransızca konuşan birini işe almak istiyorum. - I'd like to hire someone who speaks French.

hire
{i} kiralama

Tom bir dedektif kiralamak istedi. - Tom wanted to hire a detective.

Kimi kiralamayı planlıyorsun, bilmem gerek. - I need to know who you plan to hire.

hire
(Ticaret) icar ve isticar
hire
(Ticaret) iş vermek
hire
{i} ücret

Onu ücretle çalıştırmak benim fikrim değildi. - It wasn't my idea to hire him.

Garajımızı boyaması için Tom'u ücretle tuttuk. - We've hired Tom to paint our garage.

hire
{i} kiralık

Kiralık bir arabayla ava gittik. - We went on safari with a hire car.

Tom kiralık bir katil tarafından öldürüldü. - Tom was killed by a hired assassin.

hire
for hire kiralık
hire
ücret verip tutmak
hire
(Ticaret) icar
hire
{f} ücretle çalıştırmak

Onu ücretle çalıştırmak benim fikrim değildi. - It wasn't my idea to hire him.

hire
{f} tutmak

Tom ikimizi de tutmak istedi, ancak yalnızca bizden birini tutabileceğini söyledi. - Tom wanted to hire us both, but he said he could only hire one of us.

Onu tutmak benim fikrim değildi. - It wasn't my idea to hire her.

hire
hired hand ücretli işçi
hire
kiralama/kira
İngilizce - İngilizce
{n} hire