Ben yaz boyunca amcamın evinde kaldım.
- I stayed at my uncle's during the summer.
Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
- Roger worked at any job he could find during the day.
Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
- They went skiing during their date.
Ders süresince telefonu çaldı.
- Her cellphone rang during class.
O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
- She is never online, even during her vacation.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
Birçok köylü kuraklık esnasında öldü.
- Many peasants died during the drought.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar.
- Fortunately they had no storms on the way.