Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.
- The island is covered with ice and snow during the winter.
O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
- He has been working during the whole day.
Kıtlık süresince birçok köylü öldü.
- Many peasants died during the drought.
Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum.
- I'd like to go to Takayama during festival time.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
- She is never online, even during her vacation.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
- He kept a diary during the trip.
Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız.
- We must provide food and clothes for the victims.
Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar.
- Fortunately they had no storms on the way.