vurgula teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- accent
- (Muzik) accentuate
- {f} emphasize
You should emphasize that fact.
- O gerçeği vurgulamalısın.
I want to emphasize this point in particular.
- Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
- {f} stressed
The teacher stressed the importance of daily practice.
- Öğretmen günlük çalışmanın önemini vurguladı.
However, stressed Vladimir Putin, today is another situation.
- Vladimir Putin vurguladı, ancak bugün başka bir durumdur.
- {f} highlight
Fadil's story was highlighted in several newspapers.
- Fadıl'ın hikayesi birkaç gazetede vurgulandı.
The word before XYZ should be highlighted in yellow.
- XYZ'den önceki kelime sarı ile vurgulanmalı.
- impress on
- keynote
- vurgulamak
- emphasize
The teacher often emphasizes that students should have courage.
- Öğretmen genellikle öğrencilerin cesarete sahip olmalarının gerekli olduğunu vurgulamaktadır.
I want to emphasize this point in particular.
- Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
- vurgulamak
- emphasise
- vurgulamak
- stress
It is important to stress that the consequences are not the same.
- Sonuçların aynı olmadığını vurgulamak önemlidir.
I want to stress this point.
- Bu konuyu vurgulamak istiyorum.
- vurgulamak
- {f} accentuate
- vurgulamak
- to emphasize, to stress, to highlight; to accent, to accentuate, to stress
- vurgulamak
- put emphasis on
- vurgulamak
- (Kanun) reiterate
- vurgulamak
- lay emphasis on
- vurgulamak
- {f} accent
- vurgulamak
- tonic
- vurgulamak
- underscore
- vurgulamak
- urge on
- vurgulamak
- lay stress on
- vurgulamak
- impress on
- vurgulamak
- give point to
- vurgulamak
- play up
- vurgulamak
- urge upon
- vurgulamak
- lay weight on
- vurgulamak
- underline
- vurgulamak
- add emphasis
- seçmek için vurgula
- (Bilgisayar) hover to select
- vurgulamak
- to emphasize, stress, lay stress on
- vurgulamak
- play to
- vurgulamak
- highlight , emphasize
- vurgulamak
- keynote
- vurgulamak
- phonetics to accent, accentuate, stress
- vurgulamak
- (Hukuk) to emphasize, to highlight, to stress
- vurgulamak
- lay stress
- vurgulamak
- lay stress upon
