Bana daha evvel söylemeliydin.
- You should've told me earlier.
Bugün daha evvel Tom'la konuştum.
- I spoke with Tom earlier today.
İngilizce ödevimi yapmayı henüz şimdi bitirdim.
- I have just now finished doing my English homework.
Paul az önce telefon etti.
- Paul telephoned just now.
Az önce yağmur yağmaya başladı.
- It began raining just now.
Babam şu anda meşgul.
- My father is busy just now.
Annem şu anda çok meşgul.
- Mother is very busy just now.
Babam hemen şimdi dışarı çıktı.
- Dad just now went out.
Hemen şimdi sana geliyorum.
- I'm coming to you just now.
Niçin çok daha erken söylemedin?
- Why didn't you say so earlier?
Üzgünüm, mektubuna daha erken cevap vermedim.
- Sorry I haven't replied to your letter earlier.
Niçin çok daha erken söylemedin?
- Why didn't you say so earlier?
Eğer biraz daha erken gelseydin, onunla karşılaşabilirdin.
- Had you come a little earlier, you could have met her.
Tom şimdi eskisinden çok daha erken kalkmak zorunda.
- Tom now has to get up much earlier than he used to.
Eskisinden biraz daha erken geldi.
- He came a little earlier than he used to.
Ben şimdi bir silah sesi duydum.
- I heard a shot just now.
Ben şimdi onun adını hatırlayamıyorum.
- I can't think of his name just now.