Evren hakkında düşünmek bende her zaman varoluşsal bir kriz yaratır.
- Thinking about the universe always gives me an existential crisis.
Tom varoluşsal bir kriz geçiriyor.
- Tom is having an existential crisis.
Araba kazaları ile ilgili mevcut yasa değişiklikler gerektirir.
- The existing law concerning car accidents requires amending.
Mevcut kiracıları birikmiş kira borcunu ödemedikleri için mahkemeye vererek tahliye etti.
- He evicted the existing tenants by taking them to court for non-payment of back rent.
Var olan müşterileri korumak, yenilerini bulmak kadar önemlidir.
- Keeping existing clients is just as important as finding new ones.
Var olan müşterileri korumak, yenilerini bulmak kadar önemlidir.
- Keeping existing clients is just as important as finding new ones.