vocation; business; profession

listen to the pronunciation of vocation; business; profession
İngilizce - Türkçe

vocation; business; profession teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

following
{s} izleyen

Bizi izleyen birini görmedim. - I didn't see anybody following us.

O, arkasında izleyen köpeği ile yürüyüşe çıktı. - He went out for a walk, with his dog following behind.

following
{i} izleme

Lütfen beni izlemeyi durdurur musun? - Would you please stop following me?

Beni kimsenin izlemediğini sağlama bağladım. - I made sure no one was following me.

following
yandaşlar
following
ardından gelen
following
sözü edilen
following
müteakiben
following
(Havacılık) aşağıdaki müteakip
following
bir şeyin üstüne
following
{i} aşağıdaki

Aşağıdaki cümleleri Japoncaya çevir. - Translate the following sentences into Japanese.

10 a 1 ölçeğinde, lütfen aşağıdaki dillerdeki yeterliliğini sınıflandır. - On a scale of 1 to 10, please rate your proficiency in the following languages.

following
{f} izle

Tom Mary'nin kendisini izlediğini fark etti. - Tom noticed that Mary was following him.

Demografik verileri izleyerek, hükümet doğum oranını teşvik edecek bir politika benimsemek zorunda kalmıştı. - Following the demographic data, the government was obliged to adopt a policy that would stimulate birth rate.

following
ed.-den sonra
following
destekçiler türkümü
following
ertesi

Tom ertesi Cuma Mary'yi görmek için gitti. - Tom went to see Mary the following Friday.

Tom, ertesi gün Mary ile buluşmak için randevu verdi. - Tom made an appointment to meet Mary the following day.

following
belirtilen şey ya da kişiler
following
the following şunlar
following
bağımlı olan kimseler
following
{e} sonra

Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi. - Parts of the city looked like a disaster zone following the storm.

Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı. - Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.

following
tabi olanlar
following
{i} hayran kitlesi
İngilizce - İngilizce
following