visually dazzling; luminous, lucent, clear, radiant; not dark

listen to the pronunciation of visually dazzling; luminous, lucent, clear, radiant; not dark
İngilizce - Türkçe

visually dazzling; luminous, lucent, clear, radiant; not dark teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

bright
{s} ışıltılı
bright
(Aydınlatma) parıltılı
bright
{s} akıllı, zeki. bright-eyed and bushy-tailed k.dili. tam formunda
bright
{s} aydınlık

Benim bürom seninkinden çok daha aydınlıktır. - My office is significantly brighter than yours.

Uyumak için çok aydınlık. - It's too bright to sleep.

bright
uyanık
bright
akıllı

Tom'un arkadaşlarının çoğundan daha akıllısın. - You're brighter than most of Tom's friends.

Tom Mary'nin akıllı olduğunu söyledi. - Tom said that Mary was bright.

bright
celi
bright
aydın

Mumlar odayı aydınlatıyor. - The candles made the room bright.

Benim bürom seninkinden önemli ölçüde daha aydınlıktır. - My office is significantly brighter than yours.

bright
neşeli

Dükkanlar, parlak oyuncakları ve yeşil dallarıyla neşeli görünüyor. - The shops look merry with their bright toys and their green branches.

bright
parlak bir şekilde

Ateş parlak bir şekilde yanıyordu. - The fire was burning brightly.

Bu gece ay parlak bir şekilde parlıyor. - The moon is shining brightly tonight.

bright
mutlu/parlak
bright
mutlu

Mutlu, çok parlak ve erken görünüyorsun. - You look happy, so bright and early.

bright
şeffaf
bright
{s} canlı

Bu sabah canlı ve parlaksın. - You are bright and glowy this morning.

İşler daha canlı görünüyor. - Things are looking brighter.

bright
memnuniyet verici
bright
şaşaalı
bright
{s} berrak
bright
muhteşem
bright
{s} parlak, parlayan
İngilizce - İngilizce
bright

Could you please dim the light? It's way too bright.

visually dazzling; luminous, lucent, clear, radiant; not dark