If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
- İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
She sat at the bar downing shot after shot of whisky.
- O, peşpeşe viski içerek barda oturdu.
He opened a bottle of whiskey at his home yesterday.
- Dün onun evinde bir şişe viski açtı.
Whiskey goes very well with tea.
- Viski çayla çok iyi gider.