O hemen belli oldu mu?
- Was that immediately apparent?
Artık bana yardım etmek istemediğin belli.
- It's apparent that you don't want to help me anymore.
Bu açık olmalı ama görünüşe göre değil.
- This should be obvious, but apparently it's not.
Onun seçimi kazanacağı açık.
- It is apparent that he will win the election.