Tom'un vize alamadığını duymak bizi hayal kırıklığına uğrattı.
- We were disappointed to hear that Tom couldn't get a visa.
Bir vize için başvuruda bulundum.
- I applied for a visa.
Lütfen bana vize verin.
- I beg you, give me a visa.
... that we should give visas to people ' green cards, rather, to people who graduate with ...