Köylülere yiyecek sağladılar.
- They supplied the villagers with food.
Köylüler ziyaretçilerine karşı nazikti.
- The villagers were kind to their visitors.
Tony yeşil alanlar ve küçük, sessiz köyler gördü.
- Tony saw green fields and small, quiet villages.
Otobüsle köye ulaşabilirsin.
- You can reach the village by bus.
Köyün bir postanesi yok.
- The village does not have a post office.
Benim köyümde, bir dere üzerinde küçük, dar bir yaya köprüsü vardır.
- In my village, there is a small, narrow footbridge over a brook.
Köylülere yiyecek sağladılar.
- They supplied the villagers with food.
Köylüler ziyaretçilerine karşı nazikti.
- The villagers were kind to their visitors.