Tony yeşil alanlar ve küçük, sessiz köyler gördü.
- Tony saw green fields and small, quiet villages.
Erkek kardeşim küçük bir köyde yaşıyor.
- My brother lives in a small village.
Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır.
- The man is well-known all over the village.
Volkanik patlama köyü tehdit etti.
- The volcanic eruption threatened the village.
Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
Köylüler ziyaretçilerine karşı nazikti.
- The villagers were kind to their visitors.
McLuhan believes that the world is rapidly becoming a global village, in which mankind communicates in a supermodern version of the way tribal societies were once related.
... we can find some emergency shelter near my village? ...
... it is preserved the atmosphere of charming rural village ...