Dan, Linda'nın dairesini videoya aldı.
- Dan videotaped Linda's apartment.
DVD oynatıcılar, video kaset oynatıcıların yerini aldı.
- DVD players replaced videotape players.
Ben bir hafta içinde bu video kaseti geri getirmeye söz veriyorum.
- I promise to return this videotape within a week.
Bu sabah bir video kaseti kiraladım.
- I rented a videotape this morning.