Dan, Linda'nın dairesini videoya aldı.
- Dan videotaped Linda's apartment.
Bir rugby maçını video kasete kaydettim.
- I recorded a rugby game on videotape.
Ben bir hafta içinde bu video kaseti geri getirmeye söz veriyorum.
- I promise to return this videotape within a week.
Bu sabah bir video kaseti kiraladım.
- I rented a videotape this morning.
Whatever the media promote and the chorus chants, whatever dapples dinner tables, this is not a mundane story of sex, lies and videotape.