vibrant

listen to the pronunciation of vibrant
İngilizce - Türkçe
{s} titreşimli
{s} enerjik
{s} canlı

Fransa canlı bir demokrasidir. - France is a vibrant democracy.

(Tıp) vibran
yaşam dolu
titrek
(renk/ışık) parlak
hareketli
dolgun
{s} with ... ile dolu
gürlük
gür
titreyen/canlı
canlılıkla
{s} yankılanan
{s} canlı (renk)
vibrancytitreklik
ateşli
vibrantlytitreşimle
{s} heyecanlı
{s} çınlayan
yankılı çarpıcı
{s} titreşen
coşkunca
coşkun
coşkunluk
dolgun (ses)
hayat dolu
parlak
vibrant colours
canlı renkler
bright
{s} ışıltılı
bright
(Aydınlatma) parıltılı
bright
{s} akıllı, zeki. bright-eyed and bushy-tailed k.dili. tam formunda
bright
{s} aydınlık

Uyumak için çok aydınlık. - It's too bright to sleep.

Benim bürom seninkinden çok daha aydınlıktır. - My office is significantly brighter than yours.

bright
uyanık
bright
akıllı

Bu çocuklar çok akıllı ve çok yetenekli. - These kids are so bright and so talented.

Tom Mary'nin akıllı olduğunu söyledi. - Tom said that Mary was bright.

bright
celi
bright
aydın

Mumlar odayı aydınlatıyor. - The candles made the room bright.

Doğu doğan güneşle aydınlandı. - The east was brightened by the rising sun.

bright
neşeli

Dükkanlar, parlak oyuncakları ve yeşil dallarıyla neşeli görünüyor. - The shops look merry with their bright toys and their green branches.

make vibrant sounds
titrek ses çıkar
throbbing, vibrant
Canlı zonklama
vibrantly
canlı
bright
parlak bir şekilde

Bu gece ay parlak bir şekilde parlıyor. - The moon is shining brightly tonight.

Ateş parlak bir şekilde yanıyordu. - The fire was burning brightly.

bright
mutlu/parlak
bright
mutlu

Mutlu, çok parlak ve erken görünüyorsun. - You look happy, so bright and early.

bright
şeffaf
bright
{s} canlı

Bu sabah canlı ve parlaksın. - You are bright and glowy this morning.

İşler daha canlı görünüyor. - Things are looking brighter.

bright
memnuniyet verici
bright
şaşaalı
bright
{s} berrak
bright
muhteşem
bright
{s} parlak, parlayan
vibrantly
titreyen/canlı şekilde
vibrantly
titrek bir şekilde
İngilizce - İngilizce
Vibrating, resonant or resounding
Lively and vigorous
Pulsing with energy or activity

He has a vibrant personality.

bright
{s} pulsating with energy, filled with action; lively, stimulating; characterized by rapid movement, vibrating; resonating; bright
Vibrant colours are very bright and clear. Horizon Blue, Corn Yellow and Pistachio Green are just three of the vibrant colours in this range = brilliant + vibrantly vi·brant·ly a selection of vibrantly coloured French cast-iron saucepans
vigorous and active; "a vibrant group that challenged the system"; "a charming and vivacious hostess"; "a vivacious folk dance
Someone or something that is vibrant is full of life, energy, and enthusiasm. Tom felt himself being drawn towards her vibrant personality Orlando itself is vibrant, full of affordable accommodation and great places to eat. + vibrancy vi·bran·cy She was a woman with extraordinary vibrancy and extraordinary knowledge. = vitality
Vibrating; tremulous; resonant; as, vibrant drums
vigorous and active; "a vibrant group that challenged the system"; "a charming and vivacious hostess"; "a vivacious folk dance"
vibrantly
in a vibrant manner
vibrantly
in a vibrant manner; energetically; vivaciously; with resonance
vibrant