Onun İngilizcedeki yeterliliği hızla gelişti. - Her proficiency in English rapidly improved.
Onun İngilizcedeki yeterliliği hızla gelişti.
Her proficiency in English rapidly improved.
Zaman hızla geçti ve iş hiç ilerlemedi. - Time passed rapidly and the work didn't advance at all.
Zaman hızla geçti ve iş hiç ilerlemedi.
Time passed rapidly and the work didn't advance at all.