Mary çok güzel bir kız.
- Mary is a very nice girl.
Bu çok güzel bir şömine.
- This is a very nice fireplace.
Ne güzel bir sürpriz!
- What a lovely surprise!
Çünkü sen tatlı ve güzel bir kızsın.
- Because you're a sweet and lovely girl.
İki oğlan sevimli bir kediyle yalnız yaşıyorlardı.
- The two boys lived alone with a lovely cat.
Bir çocuk ne kadar aptalsa o kadar sevimlidir.
- The stupider the child, the more lovely.
Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim.
- And I must thank my lovely wife, Kate, who was behind me every step of the way.
Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer.
- America is a lovely place to be, if you are here to earn money.
Hoş bir gece geçirdim.
- I had a lovely night.
... of all, solar power is very nice, but it's twice as expensive as fossil fuel technology ...
... Mr. Weiner: Oh, very nice. ...