Biz pek çok konuşmadık.
- We didn't talk very much.
Tom çok fazla değişmedi.
- Tom hasn't changed very much.
Mike hayvanları çok fazla severdi.
- Mike liked animals very much.
Tehlikenin gayet farkındayım.
- I'm very much aware of the danger.
Geçen gece beni akşam yemeğine götürdüğün için çok çok teşekkürler.
- Thanks very much for having me to dinner the other night.
Klavsenin sesini çok severim.
- I like the sound of harpsichord very much.
Hediyen için çok teşekkürler.
- Thank you very much for your present.
After a day in the hot sun, he needed a shower in the worst way.
... >>Kevin Allocca: It's just me and her; right? >>Salar Kamangar: Thanks very much, and enjoy ...
... So thank you very much, and I'm very pleased to be a part ...