very lately; not long ago

listen to the pronunciation of very lately; not long ago
İngilizce - Türkçe

very lately; not long ago teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

now
şimdi

O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif. - It's good now; neither too heavy nor too light.

O şimdi bir mektup yazıyor. - She is writing a letter now.

now
şu aralar
now
şu tapta
now
şu anda

Ben, şu anda ters bir şey düşündüğüne dair bahse girerim. - I just bet you were thinking something perverse just now.

Şu anda bir bira içiyorum. - I'm drinking a beer right now.

now
hemen

Onu hemen yapabilir miyim? - May I do it right now?

Bu çılgınca bir fikir gibi görünebilir fakat sanırım hemen şu anda Tom'u ve Mary'i ziyaret etmeye gitmeliyiz. - It may seem like a crazy idea, but I think we should go visit Tom and Mary right now.

now
{i} şu an

Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam. - If it weren't for her help, I would not be alive now.

Asama yanardağı şu an hareketsiz. - Mt. Asama is now dormant.

now
acilen
now
conj. mademki
now
halen

Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz. - Even now, we still doubt that he is the real murderer.

now
zaman zaman

Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım. - I meet him at school now and then.

Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım. - I fall asleep in the class every now and then.

now
öylenow this
now
now that bazen biri bazen öteki
now
şimdiki zaman
now
bağlaç
now
(zarf) şimdi, şu anda, halen, acilen, hemen, derhal
now
(bağlaç) mademki, dığından
now
now and then ara sıra
now
argo günümüze uygun
İngilizce - İngilizce
now