Ben sadece ağır bir hastalık atlattım.
- I just got over a severe illness.
Bu yıl şiddetli bir kış var.
- We have a severe winter this year.
Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var.
- Tom has a severe headache.
O, çocuklarına karşı sertti.
- He was severe with his children.
Jack çocuklarına çok serttir.
- Jack is very severe with his children.