very; with a tendency to darkness of color

listen to the pronunciation of very; with a tendency to darkness of color
İngilizce - Türkçe

very; with a tendency to darkness of color teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

deeply
içten

Ben onu herhangi başka adamdan daha içten seviyorum. - I love him more deeply than any other man.

O beni içten selamladı. - She bowed deeply to me.

deeply
derinden

Konuşması dinleyicileri derinden etkiledi. - His speech deeply affected the audience.

O anne ve babasına derinden bağlıdır. - She is deeply attached to her parents.

deeply
derin derin

Sadece bizim aramıza, o çok derin derin düşünmez. - Just between us, he doesn't think very deeply.

Tom Mary'nin gözlerine derin derin baktı. - Tom gazed deeply into Mary's eyes.

deeply
çok

Tom bu haberden çok rahatsız oldu. - Tom was deeply disturbed by this news.

Ondan çok etkilendim. - I was deeply moved by that.

deeply
[adv] derinlere doğru
deeply
son derece

Onun gözlerine son derece içten baktı. - He looked deeply into her eyes.

Kazaya sebep olduğuma son derece pişmanım. - I deeply regret having caused the accident.

İngilizce - İngilizce
deeply
very; with a tendency to darkness of color