verständigungsablauf (verfahren zum aufbau und prüfen einer verbindung) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- handshake
- {i} anlaşma
- handshake
- tokalaşma
Sıkı bir tokalaşmayla ayrıldılar.
- They parted with a firm handshake.
Ben masonların gizli bir tokalaşması olduğunu duydum.
- I hear the Freemasons have a secret handshake.
- handshake
- el sıkma
Tom'un çok güçlü bir el sıkması var.
- Tom has a very strong handshake.
- handshake
- {f} anlaş
- handshaking
- tokalaşma
- handshaking
- {f} tokalaş
- handshaking
- uyuşma
- handshaking
- tokalaşarak
- handshaking
- {i} el sıkışma
- handshaking
- {f} anlaş
- handshake
- {i} toka
Ben masonların gizli bir tokalaşması olduğunu duydum.
- I hear the Freemasons have a secret handshake.
Kulübümüzün gizli bir tokalaşması var.
- Our club has a secret handshake.
- handshake
- {i} el sıkışma
Gizli el sıkışmayı biliyor musun? Ne gizli el sıkışması?
- Do you know the secret handshake? What secret handshake?
Ziyaretçiler, sıcak el sıkışma ile karşılandılar.
- The visitors were greeted with warm handshakes.
- handshake
- {f} tokalaş
Ben masonların gizli bir tokalaşması olduğunu duydum.
- I hear the Freemasons have a secret handshake.
Kulübümüzün gizli bir tokalaşması var.
- Our club has a secret handshake.
- handshake
- Öntanışma
- handshaking
- {f} anlaş: prep.anlaşarak
- handshaking
- anlaşma Elsıkışma
