Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

verpassen die zeit

listen to the pronunciation of verpassen die zeit
Almanca - Türkçe
zaman cevapsız
Zeit
[die] zaman, vakit; saat; süre, müddet; çağ, devir; mühlet, mehil
Zeit
saati
Zeit
periyod
Zeit
saatin
Zeit
sur
Zeit
seferlik
Zeit
seferde
Zeit
uygun zaman
Zeit
bir dönem
Zeit
sürede
Zeit
seferi
Zeit
döneminde
Zeit
zamanlı
Zeit
dönemi
Zeit
müddet

Size yarına kadar müddet veriyorum. - Ich gebe Ihnen bis morgen Zeit.

Zeit
sefere
Zeit
zamanı

Kitap okumak için zamanım yok. - Ich habe keine Zeit, Bücher zu lesen.

Bu kitabı okumak için zamanım yok. - Ich habe keine Zeit, dieses Buch zu lesen.

Zeit
süresi
Zeit
en {tsayt} e zaman; süre; çağ; saat
Zeit
vakit

Yarın bu vakitte onunla akşam yemeği yiyor olacak. - Er wird morgen zu dieser Zeit mit ihr das Abendessen essen.

Kızınla vakit geçirip sohbet etmelisin. - Du solltest Zeit mit deiner Tochter verbringen und dich mit ihr unterhalten.

Zeit
zaman

Kriz zamanı geçmişi idealize etmenin manası yok. - Es ist zwecklos, in Zeiten einer Krise die Vergangenheit zu idealisieren.

Tüm bu zamanda ne yaptın ki sen! - Was hast du denn die ganze Zeit gemacht!

zeit
(Gramer) boyunca, …süresince
İngilizce - Türkçe

verpassen die zeit teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

miss one's period
Âdet görmemek, âdeti gecikmek
Almanca - İngilizce
miss one's period
Zeit
spell
Zeit
hours
Zeit
times
Zeit
tense
Zeit
time