Tom sorgu odasına giden kapıyı açtı.
- Tom opened the door to the interrogation room.
Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
- During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.
Sami polis sorgulama odasındaydı.
- Sami was in the police interrogation room.
Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
- During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.
Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
- Tom looked questioningly at Mary.
Polis sorgulama için birçok şüpheliyi göz altına aldı.
- The police detained several suspects for questioning.
Tom sorgu için gözaltına alındı.
- Tom was detained for questioning.
Otoritemi mi sorguluyorsun?
- Are you questioning my authority?
Böylesine sorgulama rutin polis işidir.
- Such questioning is routine police business.
Yargıç Dan Anderson, Linda'yı sorgulamaya başladı.
- Judge Dan Anderson started questioning Linda.
Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
- Tom looked questioningly at Mary.
Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
- During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.