Muhtemelen biz uzaktayken Mary çiçekleri suladı. - Presumably, Mary watered the flowers while we were away.
Muhtemelen biz uzaktayken Mary çiçekleri suladı.
Presumably, Mary watered the flowers while we were away.
Muhtemelen, bilgisayarı Tom tamir etti. - Presumably, Tom repaired the computer.
Muhtemelen, bilgisayarı Tom tamir etti.
Presumably, Tom repaired the computer.