Nişasta bozulması bir Sirkadyen saate bağlıdır.
- Starch degradation is linked to a Circadian clock.
Sanık hakim ile romantik biçimde bağlıydı.
- The accused was romantically linked with the judge.
Tom bloğundan benim siteme bağlandı.
- Tom linked to my website from his blog.
Kalplerimiz bağlantılıydı.
- Our hearts are linked.
Olaylar yakından bağlantılı idi.
- The events were closely linked.
Köpeğinizi ağaca zincirlenmiş tutun.
- Keep your dog chained up to the tree.
Bu cümleler doğrudan doğruya bağlantılı değildir.
- These sentences are not directly linked.
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
- It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
Tom kendini bir ağaca zincirledi.
- Tom chained himself to a tree.
Kendimi kesmeyi planladıkları ağaçlardan birine zincirledim.
- I chained myself to one of the trees they were planning to cut down.