verily

listen to the pronunciation of verily
İngilizce - Türkçe
gerçekten
doğrusu
gerçekte
filvaki
sahiden
aslında
allah için
truly
Tam anlamıyla
in truth
vallahi
in truth
doğrusunu istersen
truly
hakikat

Ben gerçekten, hakikaten ona inanıyorum. - I really, truly believe that.

Bu çözmek için hakikaten zor bir problem. - It's a truly difficult problem to resolve.

in truth
aslında
in truth
gerçekten
truly
gerçekten

Bahçenin sanatsal güzelliği gerçekten şaşırtıcı. - The artistic beauty of the garden is truly amazing.

O gerçekten üzücüdür. - It is truly regrettable.

truly
tam olarak
truly
tam
by my faith; in truth; verily
inancımı tarafından, gerçekte; sahiden
in truth
hakikaten
truly
içtenlikle

İçtenlikle, gerçekten ona inanıyorum. - I sincerely, truly believe that.

truly
sadakâtla
truly
doğru olarak
truly
sadakatle
truly
tamamen
truly
içten

İçtenlikle, gerçekten ona inanıyorum. - I sincerely, truly believe that.

İngilizce - İngilizce
confidently, certainly
truly, doubtlessly, in truth
in truth
{a} truly, certainly, really, confidently
truly
truly, surely (Archaic)
in truth; beyond doubt or question; "trust in the Lord
In very truth; beyond doubt or question; in fact; certainly
and verily thou shalt be fed"- Ps 37: 3 truly or confidentially; "I verily think so
in truth; beyond doubt or question; "trust in the Lord and verily thou shalt be fed"- Ps 37: 3
emphasis Verily is an old-fashioned or religious word meaning `truly'. It is used to emphasize a statement or opinion. Verily I say unto you, that one of you shall betray me. a word used to emphasize a statement (very)
truly or confidentially; "I verily think so"
doubtlessly
purely
{a} even
Türkçe - İngilizce

verily teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

verili
given

Tom is given a bonus three times a year. - Tom'a yılda üç kez ikramiye verilir.

Tom is only given fifteen minutes to eat his lunch. - Öğle yemeğini yemesi için Tom'a sadece on beş dakika veriliyor.

verily