verhältnismäßig

listen to the pronunciation of verhältnismäßig
Almanca - Türkçe
nispeten; oranlı, nispi
orantılı olarak
nispeten
verhältnismässig
en {fer'handlung} e görüşme, pazarlık; huk. duruşma
İngilizce - Türkçe

verhältnismäßig teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

comparatively
nispeten

Amerikalı yaşlı vatandaşların nispeten hali vakti yerinde. - American senior citizens are comparatively well-off.

comparatively
bir dereceye kadar
comparatively
göreceli olarak
comparatively
orantılı olarak
commensurate
uygun
comparatively
karşılaştırmalı olarak
commensurate
{s} oranlı
commensurate
münasip
commensurate
uygun/eşit
commensurate
{s} orantılı

Tom eğitimi ve tecrübesi ile orantılı bir iş bulmuştu. - Tom got a job commensurate with his training and experience.

commensurate
ölçüleri eşit otan
commensurate
{s} eşit
commensurate
commensurately uygun bir öIçü ile
Almanca - İngilizce
pro rata
proportionally
proportionate
proportional
propositional
comparatively
in proportion (to something)
commensurate
relatively
Es wäre nicht verhältnismäßig, solche Angaben vorzuschreiben, wenn sie mit zumut
It would not be proportionate to require the inclusion of such information where it cannot be obtained with reasonable effort