Tom'un otomattan bir içecek satın almak için yeterli bozuk parası yoktu.
- Tom didn't have enough change to buy a drink from the vending machine.
Otomattan da bilet satın alabilirsin.
- You can buy the ticket from the vending machine too.
Ben çevrimiçi giysi satarım.
- I sell clothing online.
Arabayı satmaya karar verdi.
- He decided to sell the car.
O oyuncak çok satılıyor.
- That toy is selling like hot cakes.
Oyuncak satıcısı çok samimiydi.
- The toy seller was very friendly.