He appointed John to act as his deputy.
- O, John'u vekili olarak hareket etmesi için atadı.
Tom became the acting chairman of the committee.
- Tom, komitenin başkan vekili oldu.
I don't like the substitute teacher.
- Ben vekil öğretmeni sevmiyorum.
The substitute teacher was bullied by the students.
- Vekil öğretmen öğrenciler tarafından zulmedildi.