vazgeçmemiş

listen to the pronunciation of vazgeçmemiş
Türkçe - İngilizce
unreclaimed
{a} not reformed, not turned, wild
vazgeç
back off
vazgeç
(Bilgisayar) abort
vazgeç
given up

I've given up eating meat. - Et yemekten vazgeçtim.

Since the accident, Tom has given up hope of becoming a professional dancer. - Tom, kazadan beri profesyonel bir dansçı olma umudundan vazgeçti.

vazgeç
gave up

I gave up smoking for health. - Ben sağlık için sigara içmekten vazgeçtim.

I gave up smoking a year ago. - Ben bir yıl önce sigara içmekten vazgeçtim.

vazgeç
throw over
vazgeç
{f} forsaking
vazgeç
thrown over
vazgeç
{f} forsaken
vazgeç
dispense with

I cannot dispense with this dictionary. - Bu sözlükten vazgeçemem.

We cannot dispense with the rainforests. - Biz yağmur ormanlarından vazgeçemeyiz.

vazgeç
forsake
vazgeç
deter
vazgeç
waive
vazgeç
abdicate

The king was forced to abdicate. - Kral tahttan vazgeçmeye zorlandı.

vazgeç
forsook
vazgeç
desist from
vazgeç
renounce

He renounced the ownership of the land. - Arazinin mülkiyetinden vazgeçti.

The Japanese people have renounced war. - Japon halkı savaştan vazgeçti.

vazgeç
lay aside
vazgeç
abjure
vazgeç
give up

I tried to persuade Sam to give up his plan, only to fail. - Sam'i sadece başarısız olacak planından vazgeçmesi için ikna etmeye çalıştım,

He is too proud to give up. - O vazgeçemeyecek kadar çok gururludur.

vazgeç
forgo

Tom had to forgo his morning swim, on account of it being too cold. - Tom çok soğuk olduğu için sabah yüzmesinden vazgeçmek zorunda kaldı.

vazgeç
desist
vazgeç
givenup
vazgeç
throwover
vazgeç
cancel
vazgeç
gaveup
vazgeç
giveup
vazgeç
thrown#over
vazgeç
thrownover
vazgeç
throw#over
vazgeçmemiş