İstifası kabinede boşluk bıraktı.
- His resignation left a vacancy in the cabinet.
Atama ile boş kontenjanı doldurdular.
- They filled the vacancy by appointment.
Özgeçmişini bana getir. Sana ofisimde bir boş kadro olduğunu söyledim.
- Bring me your resume. I told you there's a vacancy at my office.
Özgeçmişini bana getir. Sana ofisimde bir boş kadro olduğunu söyledim.
- Bring me your resume. I told you there's a vacancy at my office.
Ben ücretli izindeyim.
- I'm on a paid vacation.
İzinimi temmuzda değil eylülde alacağım.
- I'm going to take my vacation in September rather than July.
Bu yaz tatili çok çabuk bitti.
- The summer vacation has come to an end too soon.
Okul yakında yaz tatili için tatile girecek.
- School will soon break up for the summer vacation.