uzatılmak

listen to the pronunciation of uzatılmak
Türkçe - İngilizce
Be elongated
uza
drag on
uza
get longer
uza
draw out
uza
scat
uza
reach

She reached out to take his hat. - Şapkasını almak için uzandı.

He reached across the table and shook my hand. - Masanın üzerinden uzandı ve elimi sıktı.

uzatılma
extension
uzatılma
prolongation
Türkçe - Türkçe
Uzatmak işi yapılmak
uzatılma
Uzatılmak işi veya durumu
uzatılmak