I only slept for three hours.
- Ben sadece üç saat uyudum.
If you’ve only slept for three hours, you certainly won’t do well in the exam.
- Sadece üç saat uyuduysan, kesinlikle sınavda iyi yapmayacaksın.
This room is not suitable for sleeping.
- Bu oda uyumak için uygun değil.
It seems that the children will have to sleep on the floor.
- Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
I usually have a kip on Sundays.
- Pazar günleri genellikle uyurum.
My mother has a kip every afternoon.
- Annem her öğleden sonra uyur.
Robin looks very cute when he's sleeping.
- Robin uyurken çok sevimli görünüyor.
He's sleeping like a baby.
- Bir bebek gibi uyuyor.
Tom couldn't get to sleep till after three last night.
- Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.
Tom couldn't get to sleep last night.
- Tom dün gece uyuyamadı.