uyumu

listen to the pronunciation of uyumu
Türkçe - İngilizce
compliance
An act of complying
the department of a business that ensures all government regulations are complied with
The accuracy with which a patient follows an agreed treatment plan
RSPA uses risk management to prioritize compliance activity and address the risk associated with non-compliance RSPA places greater compliance emphasis on materials and packagings associated with materials presenting high hazard to the public such as poisons and flammable gases, explosives, and poison inhalation hazard liquids When packagings are found in non-compliance, risk and benefit/cost assessments are used to determine if an appropriate course of action, such as recall, down-rating or use restriction, is necessary to protect public safety RSPA has developed a "Procedure for Removal of Nonconforming Hazardous Materials Packagings from Service” that delineates a process and assessment guidelines for nonconforming packagings
{i} submission, obedience, acquiescence; conformance
Determination that the organization is complying with specific rules and regulations
A disposition to yield to others; complaisance
happy friendly agreement
To ensure expenditures are conducted in accordance with all applicable laws, regulations, policies, procedures and sound business practices
A state of laboratory operations that ensures activities follow documented protocols GLP compliance is the responsibility of the study director who oversees the facility, the personnel, the materials and the equipment or subcontractors that fall under the compliance protocols A particular instrument is only GLP compliant when validated and verified by the operator for the specific analysis to be performed A vendor cannot claim GLP compliance for its products
The tendency of conforming with or agreeing to the wishes of others
Indication that a company has met the specific requirements of a standard
The software is owned by Adobe When the End User purchases software they are being granted the right to use the product in agreement with the End User License Agreement (EULA) The most common example of illegal use is copying the software without buying the appropriate number of licenses based on the number of seats the product is installed In the event of an audit, and if a discrepancy is discovered, the End User must pay a penalty for the number of seats they have under reported
adhering to or conforming with a regimen of treatment such as CPAP
An affirmative indication or judgment that the supplier of a product or service has met the requirements of the relevant specification, contract or regulation; also the state of meeting the requirements [ANSI-ASQC Standard A3-1987]
the act of submitting; usually surrendering power to another
The act of following orders and adhering to rules and policies, i e taking one's medication post transplant
a disposition or tendency to yield to the will of others
Under most definitions, an application system is Year 2000 compliant when it has been proved to produce accurate results when: using dates in the 1900s using dates looking forward spanning two centuries(1900's/2000s) using dates looking backward spanning two centuries (2000s/1900s) using dates in the 2000s
A device, computer system or operating system is in compliance with a specification when it implements all functional aspects explicitly stated as required in that specification
uyum
rapport

I would like to get a feel for your rapport with the customer. - Müşteri ile olan uyumunuz hakkında bir fikir edinmek istiyorum.

uyum
concord
uyum
accord

His speech did not accord with his feelings. - Onun konuşması duygularıyla uyum sağlamadı.

According to custom, the bride should be compliant. - Geleneğe göre, gelin uyumlu olmalıdır.

uyum
harmony

We must learn to live in harmony with nature. - Doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.

A harmony prevailed among them. - Aralarında bir uyum hüküm sürdü.

uyum
adaptation
uyum
compliance

Tom is the chief compliance officer. - Tom baş uyum görevlisi.

uyum
conformity
uyum
consistence
uyum
compatibility
uyum
{i} coherence
uyum
{i} concert
uyum
harmony; accommodation; adaptation; accord
uyum
{i} scheme
uyum
{i} accordance
avrupa uyumu
(Politika, Siyaset) concert of europe
evre uyumu
phasing
küçük ünlü uyumu
(Dilbilim) labial harmony
mevzuat uyumu
(Politika, Siyaset) legislative alignment
renk uyumu
(Otomotiv) colour matching
ses uyumu
vowel harmony
sistem uyumu
(Havacılık) compatibility
uyum
(Politika, Siyaset) harmonization
uyum
harmonisation
uyum
unity
uyum
(Politika, Siyaset) alignment
uyum
(Dilbilim) agreement
uyum
cadence
uyum
adjustment

There was an adjustment period. - Bir uyum dönemi vardı.

She made a quick adjustment to her new job. - Yeni işine hızlı bir şekilde uyum sağladı.

uyum
cohesiveness
uyum
symmetry
uyum
concordance
uyum
unison

The woodwinds are playing in unison. - Tahta nefesli çalgılar uyum içinde çalıyorlar.

The flutes and violins are playing in unison. - Flütler ve kemanlar uyum içinde çalıyorlar.

uyum
collaboration
uyum
(Gıda) lag

I feel exhausted because of jet lag. - Jet uyumsuzluğundan bitkin hissediyorum.

I've been back home for a week, but I'm still suffering from jet lag. - Eve döneli bir hafta oldu ama hala jet uyumsuzluğu çekiyorum.

zaman uyumu
(Bilgisayar) synchronization
uyum
(Biyokimya,Biyoloji) accommodation
uyum
symphony
uyum
congruity
uyum
consistency
uyum
consonance
uyum
tune

The piano in Tom's house is out of tune. - Tom'un evinin içindeki piyano uyumsuz.

She danced in tune with my piano-playing. - O benim piyano çalmamla uyum içinde dans etti.

ten uyumu
Sexual Chemistry, sexual compatibility
uyum
{i} proportion
Avrupa Uyumu
(Hukuk) European Concert
arazi profili uyumu
(Askeri) terrain profile matching
büyük ünlü uyumu
(Dilbilim) backness harmony
büyük ünlü uyumu
(Dilbilim) palatal harmony
büyük ünlü uyumu ling
two-form vowel harmony
dokuların uyumu
histocompatibility
kenar uyumu
edge matching
kimlik uyumu
(Pisikoloji, Ruhbilim) identity accommodation
model-veri uyumu
(Dilbilim) model data fit
müktesebatın yasal uyumu ve uygulanması
(Hukuk) legislative approximation and implementation of the acquis
renk uyumu
tonality
renk uyumu
colour harmony
ses uyumu
cadence
ses uyumu
euphony
ses uyumu
intonation
ses uyumu
consonance
ses uyumu olan
consonant
ses ve hareket uyumu olan
in sync
ses ve hareket uyumu olmayan
out of sync
ses ve hareket uyumu sağlama
sync
uyum
congruence
uyum
coherency
uyum
concinnity
uyum
(Hukuk) compliance, alignment, harmonisation, cohesion
uyum
balance

The music is in balance with the structure of the movie. - Müzik, filmin yapısıyla uyum içinde.

uyum
keeping
uyum
chime
uyum
consecution
uyum
med. accommodation (of the eye)
uyum
{i} rhythm
uyum
(Avrupa Birliği) cohesion
yazılım uyumu
software compatibility
ünlü uyumu
vowel harmony
ünlü uyumu
phonetics vowel harmony
ünsüz uyumu
consonant harmony
ünsüz uyumu
phonetics consonant harmony
ünsüz-ünlü uyumu
(Dilbilim) consonant-vowel harmony
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) REKUD
dudak uyumu
(Dilbilim) Dudak ünsüzlerinin veya yuvarlak ünlülerin düz ünlüleri etkileyip yuvarlaklaştırması
küçük ünlü uyumu
Türkçe bir kelimede düz ünlülerden (a, e, ı, i) sonra düz ünlülerin, yuvarlak ünlülerden (o,o,u,u) sonra dar yuvarlak (u,u) veya düz geniş (a,e) ünlülerin gelmesi: Evler. Etek. Salkımlar. Ördek, Okul, Sucuların gibi
Uyum
ahenk
Uyum
mutabakat
büyük ünlü uyumu
Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde kalın bir ünlü (a, ı, o, u) varsa, ondan sonra gelen bütün hecelerin kalın ünlülerle, ince bir ünlü (e, i, ö, ü) varsa sonraki hecelerin de ince ünlülerle sürüp gitmesi kuralı: Çocuklaşmak, denizcilik gibi
küçük sesli uyumu
bakınız: küçük ünlü uyumu
ses uyumu
Ünlü ve ünsüz uyumu
sesli uyumu
Ünlü uyumu
sessiz uyumu
Ünsüz uyumu
uyum
Bir cismin görüntüsünü tam ağ tabaka üzerine düşürebilmek için göz merceğinin dışbükeylik derecesini çoğaltıp azaltması olayı, mutabakat
uyum
Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk: "Gerçekten de sonsuz bir sessizlik, bir uyum, bir şiir sarmıştı ortalığı."- N. Araz
uyum
Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk
uyum
Bir kelimede ünlülerin veya ünsüzlerin birbirlerini ünlü ve ünsüz uyumlarına bağlı olarak etkilemeleri, benzeşmeleri: ev-lilik, ara-larında; okul-umuz, okul-ları; sınıf-tan; açık-ça vb
vokal uyumu
bakınız: ünlü uyumu
ünlü uyumu
Türkçede, kelimelerdeki ünlülerin incelik, kalınlık veya düzlük, yuvarlaklık bakımlarından birbirine benzemesi
ünsüz uyumu
Türkçede sert ünsüzle biten bir kelimeye c d g ünsüzlerinden biriyle başlayan bir ek getirilince ekin başındaki ünsüzün sertleşmesi: Açık-ça, sepet -te, bıç -kı vb
uyumu